Meme Estetiği


Meme Büyütme

Güzel ve şekilli göğüslere sahip olmak şüphesiz ki birçok kadının arzu ettiği bir şeydir. Bu nedenle günümüzde birçok kadın meme büyütme operasyonunu tercih eder.

Meme büyütme kimlere yapılır?

  • Ergenlik döneminden itibaren küçük göğüsleri olanlara

  • Hamilelik sonrası veya ciddi miktarlarda kilo veren hastalara

  • Meme kanseri sonucu memelerini yitiren hastalara

  • Doğumsal hastalıklarda memesi olmayan, küçük olan veya asimetrik olan hastalara

  • Meme boyutundan rahatsızlık duyup daha büyük memelere sahip olmak isteyen hastalara

daha simetrik, hacimli, dolgun ve dik göğüsler için ameliyat yapılır.

Meme küçüklüğünün en uygun ve sağlıklı çözümü silikon meme protezidir. Kişinin kendisinden alınan yağ dokularıyla yapılan büyütme işlemleri de denenebilir, ancak bunlarda eriyip hacimde azalmaya neden olabileceği için genellikle tercih edilmezler. Yağ enjeksiyonu ile göğüs büyütme yöntemine en uygun hastalar vücudunda yağ oranı fazla olan hastalardır. Aynı zamanda bu şekilde bölgesel yağ miktarı da azaltılır.

Meme büyütme operasyonlarında kullanılan protezler nasıldır?

Silikon protezler damla (anatomik) ve yuvarlak olmak üzere 2 tiptir. Kişinin göğüs yapısına, boyuna, omuz-gövde ilişkisine, meme cildine, hastanın isteği ve cerrahın uygun gördüğü duruma göre protez uygunluğuna karar verilir. Meme protezlerinin dış çeperi silikon bir kılıftan oluşur. İçinde ise silikon jel bulunan ürünlerdir. Çeperleri pürtüklü veya düz yüzeylidir. Hacim, taban çapı ve yükseklik açısından değişik boyutları mevcuttur.

FDA onaylı, en son teknoloji ile üretilmiş protezlerle yapılan meme büyütme ameliyatında herhangi bir sağlık sorunu olma ihtimali çok düşüktür. Yapılan çalışmalarda silikon protezinin meme kanseri ile ilişkisi bulunmamıştır. Meme protezleri çok uzun yıllar kullanılır. Herhangi bir problem oluşmadıkça değiştirilmeleri gerekmez.

Meme Dikleştirme

Gebelik, emzirme, yaşlanma, genetik ve hızlı kilo alıp verme gibi nedenlerle göğüsler yer çekiminin de etkisiyle sarkıp biçimlerini kaybederler. Bu da hastaları özgüven azalmasıyla beraber psikolojik açıdan kötü yönde etkiler.

Meme dikleştirme operasyonları ile kadınlarda arzu edilen şekilde dik ve daha diri duran göğüslere sahip olmak mümkündür.

Ameliyat nasıl yapılır?

Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi memenin sarkma derecesi ve dolgunlaştırılmaya ihtiyaç duyulup duyulmamasına göre 2-4 saat arasında değişir.

Bu ameliyatla fazla ve sarkmış cilt alanları çıkarılarak meme dokusu dikleştirilerek aynı zamanda dolgunlaştırılır. Bu dolgunlaştırmada kişinin kendi dokusu yeterli değilse silikon protezler veya yağ enjeksiyonu yöntemlerinden de yardım alınır. Aynı zamanda büyümüş ve sarkmış meme ucu da olması gereken yer ve büyüklüğe getirilir.

Bu ameliyatta meme başında ve meme altı katlantı bölgesine doğru sarkmanın derecesine göre değişik oranlarda iz kalır. Şunu bilmek gerekir ki iz bırakmayan meme dikleştirme ameliyatı yoktur. Ancak bu izler zamanla daha az belirgin hale gelir.

Meme başı aşağıya doğru çok sarkmamışsa ve hacim eksikliğiyle birlikte az miktarda sarkma varsa bu tip memelere protez yerleştirilip hem meme dolgunluğu sağlanır, hem de meme dikleştirilir.

Memede süt kanalları çok etkilenmediği için emzirme problemlerinin olması çok nadirdir.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat günü veya bir gece hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu edilir. İlk gün ağrı kesicilerle azalan ağrının dışında diğer günlerle ağrı pek beklenen durum değildir.

Meme etrafında genelde 2 haftada geçecek şekilde şişlik ve morluklar olur. Bazı hastalarda meme içerisine genelde 1-2 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler yerleştirilir.

Ameliyattan sonra 3-4 hafta kullanılacak şekilde sporcu sutyenleri giydirilir. Eğer hasta ağır iş yapmayı gerektirecek işlerde çalışmıyorsa üçüncü günden sonra işine devam eder. Yaklaşık bir ay kadar ağır egzersiz ve işten uzak durması önerilir.

Meme dikleştirme ameliyatları memeye iyi görüntü verebilen iyi sonuç veren ameliyatlardır. Ancak ameliyattan sonra gebelik, emzirme, hızlı kilo alıp verme ve yaşla beraber yer çekiminin de etkisiyle bir miktar sarkmalar olabileceği unutulmamalıdır.

Meme Dikleştirme

Gebelik, emzirme, yaşlanma, genetik ve hızlı kilo alıp verme gibi nedenlerle göğüsler yer çekiminin de etkisiyle sarkıp biçimlerini kaybederler. Bu da hastaları özgüven azalmasıyla beraber psikolojik açıdan kötü yönde etkiler.

Meme dikleştirme operasyonları ile kadınlarda arzu edilen şekilde dik ve daha diri duran göğüslere sahip olmak mümkündür.

Ameliyat nasıl yapılır?

Ameliyat genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi memenin sarkma derecesi ve dolgunlaştırılmaya ihtiyaç duyulup duyulmamasına göre 2-4 saat arasında değişir.

Bu ameliyatla fazla ve sarkmış cilt alanları çıkarılarak meme dokusu dikleştirilerek aynı zamanda dolgunlaştırılır. Bu dolgunlaştırmada kişinin kendi dokusu yeterli değilse silikon protezler veya yağ enjeksiyonu yöntemlerinden de yardım alınır. Aynı zamanda büyümüş ve sarkmış meme ucu da olması gereken yer ve büyüklüğe getirilir.

Bu ameliyatta meme başında ve meme altı katlantı bölgesine doğru sarkmanın derecesine göre değişik oranlarda iz kalır. Şunu bilmek gerekir ki iz bırakmayan meme dikleştirme ameliyatı yoktur. Ancak bu izler zamanla daha az belirgin hale gelir.

Meme başı aşağıya doğru çok sarkmamışsa ve hacim eksikliğiyle birlikte az miktarda sarkma varsa bu tip memelere protez yerleştirilip hem meme dolgunluğu sağlanır, hem de meme dikleştirilir.

Memede süt kanalları çok etkilenmediği için emzirme problemlerinin olması çok nadirdir.


Meme Onarımı

Meme kanseri her sekiz kadından birinde görülen ve kadınlarda rastlanan en sık kanser türü... Tıptaki ilerlemelerle ve toplumsal bilinçlendirme projeleriyle her ne kadar hastalığı erken evrede yakalamak ve tedavi etmek mümkünse de, memenin alınması gerektiği durumlarda, çoğu kadın kendini eksik ya da mutsuz hissedebiliyor. Meme (rekonstrüksiyonu) onarımı, kanser sonrası alınan memenin yerine çeşitli yöntemlerle memenin bir benzerinin yapılması anlamına gelmektedir.

Meme rekonstrüksiyonu multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Hastalık tanısı konduktan hemen sonra meme alınmadan rekonstrüksiyon tedavi içine dahil edilmelidir. Kısaca erken rekonstrüksiyon ve geç rekonstrüksiyon olarak iki farklı zamanlama tercih edilir. Bu zamanlamaya hastanın genel durumu kanserin evresi ile karar verilebilir.

Erken Rekonstrüksiyon

Genelde erken evre meme kanserlerinde memenin alındığı aynı ameliyatta, plastik cerrahi ekibinin operasyona dâhil olup yeniden memeyi oluşturmasıdır. Bu operasyonun avantajı, hastanın ikinci kez ameliyat olmaktan kurtulması ve en önemlisi de alınan memenin hemen yerine konması sonucu kadının uzuv kaybı hissi ve psikolojik travmayı daha az hissetmesidir. Aynı ameliyatta hem kanserli dokudan kurtulunur hem de yeni meme yapılır.

Geç Rekonstrüksiyon

Operasyonlar sonrası kemoterapi, radyoterapi gibi ek tedavilerin ihtiyacı doğrultusunda onkolog genel cerrah ve plastik cerrahi uzmanlarının ortak kararıyla rekonstrüksiyonun bu tedavi yöntemlerinden sonra yapılmasına karar verildiği durumlarda geç rekonstrüksiyonlar yapılması durumudur. Kaybedilen memenin yerine yenisinin oluşturulabilmesi için kanserli bölgenin kontrol altına alınması ya da ek tedavinin tamamlanması beklenir.

Meme Onarımı Ameliyat Süreci

Memenin çıkarılması ve memenin onarılması tamamen ayrı uzmanlık alanlarının işidir. Memenin onarımı bir genel cerrah tarafından değil, estetik, plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılmalıdır. Hastalar daha ilk görüşmelerde alınan memenin yerine nasıl bir onarım yapılacağını sorgulama hakkına sahiptir ve bunu talep etmelidir.

Hastanın genel durumu radyoterapi tedavisinin etkileri ve hastanın psikolojik durumuna göre planlamalar yapılır. Ya dışarıdan yerleştirilebilecek protez seçenekleri ya da hastanın kendi dokusunun kullanıldığı operasyon seçenekleri tercih edilebilir.

Karar verilirken alınan memede radyoterapi nedeniyle herhangi bir damarsal hasarlanma olup olmadığı, hastanın şeker, kalp gibi başka hastalıkların mevcudiyeti ve sigara kullanımı göz önünde bulundurulur. Hastanın sırtı, karnı, kalçası, bacak içi gibi farklı bölgeleri bu ameliyatlarda kullanılabilir.

Ameliyatlarda en çok tercih edilen bölge, karın bölgesidir. Doğum yapmış, karında yağlanması ve sarkması olan kadınlarda, bu bölge derisi ve yağ dokusu, meme yapımı için kullanılabilir. Hasta, karın germe ameliyatı benzeri işlem yapılarak zaten fazla olan yağ dokusu meme yapımı amacıyla transfer edilebilir. Bu transferde mikro cerrahi yöntemlerde kullanılabilir. Böylece hastanın memesi yapılırken aynı anda karın germesini de yapılmış olur.

Eş zamanlı rekonstürksiyonlarda meme derisi sağlam kaldığı için kas dokusunun altına protez yerleştirilebilir. Geç rekonstrüksiyonlarda ise cilt elastikiyetini kazanabilmek için önce doku genişletici uygulamaları ve arkasından protez uygulamaları yapılabilir.

Rekonstrüksiyonun amacı kaybolan dokuya en yakın şekilde onarım yapmaktır. İlk basamak göğüs ön duvarında kaybolan memeyi oluşturmaktır. İkinci basamakta diğer meme bu memeye benzetilirken yeni yapılmış olan meme üzerinde meme ucu oluşturulur. Daha sonraki basamakta meme başının kahverengi görünümü elde edilmesi planlanır.

Burun Estetiği

Burun Estetiği (Rinoplasti)

Burun ameliyatları, sağlık sorunları veya estetik kaygılar sonrasında gündeme gelir. Sağlık sorunlarını iki grup altında toplamak mümkündür

1. Burundaki yapısal bozukluklar

Burundaki yapısal bozukluklar kişinin düzgün nefes almasına engel olur ve burun bu işlevi yerine getirme özelliğini kaybeder. Olası bu sorunlar kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Bu bahsedilen durumlar genetik olabileceği gibi, geçirilmiş travma gibi sebepler sonucunda hava kanallarının daralması veya tıkanmasıyla da oluşabilir.

2. Burundaki şekil bozuklukları

Burundaki şekil bozuklukları ise aynı şekilde genetik sebepler dolayısıyla olabileceği gibi sonradan çarpma, düşme ya da benzeri travmalarla, yanık veya çeşitli hastalıklar sonucunda da görülebilir. Şekil bozukluklarının kişide psikolojik sorunlara da sebep olması da mümkündür. Burun estetiği ameliyatları (Rinoplasti) bu sorunların çözümünü kısmen ya da tamamen sağlar.

Estetik nedenlerle yapılan burun ameliyatları

Estetik sebeplerden dolayı burun ameliyatı (Rinoplasti) yaptırmak isteyenler genellikle yüz yapılarına uygun olmadığını düşündükleri burun şekillerinin istedikleri şekle getirilmesi talebinde bulunurlar. Aslında burun estetiği operasyonu öncesinde hastanın talebi her ne kadar dikkate alınsa da hekim tecrübesi ve tıbbi bilgileri ile en doğru şekil tercihinde ana etken olmalıdır. Hekim hem estetik açıdan güzel görünecek hem cerrahi açıdan doğru olacak seçimi hastanın düşüncesini de alarak yapacaktır.

Genelde toplumdaki popüler kişilere fiziksel olarak da benzemek isteyenler estetik ameliyatlara başvurarak bu kişiyi referans gösterirler. Burun yüz estetiğinde en önemli noktalardan olduğu için burun ameliyatlarında da bu isteklere çok rastlanır. Bu isteklerde hekimin tavrı hastanın gerçekten bu estetiğe ihtiyacı olup olmadığını tespit etmek ve gerekirse hastayı bu operasyondan vazgeçirmek olmalıdır. Ancak kişinin gerçekten estetik olarak görünümünü etkileyen ya da kendini iyi hissetmesine engel olan bir durum varsa rinoplasti gerçekleştirilir.

Burun şekli yapılan ölçümler sonrasında yüzün yapısına göre belirlenen oranlarla seçilir. Burun yüzün tam ortasında yer almasına rağmen aslında dikkat çekmemesi beklenen bir organdır. Yüz yüze konuşma yaparken karşımızdaki kişinin gözlerine ve dudaklarına bakarak iletişim kurarız, buruna bakmayız. Bu durum bize burunun dikkat çekmemesi gereken bir şekilde olmasının gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle burun estetiğinde amaç yüz yapısına uygun doğal görünümlü bir sonuç elde etmek olacaktır.

Kimler Burun Estetiği Yaptırabilir?

Burun estetiği operasyonları kişinin gelişim çağının sona ermesinden sonra yapılabilen bir ameliyattır. Burnun son şeklini alması gereklidir ve bu sebeple gelişimin tamamlanmış olması şarttır. Ayrıca bu gelişimin psikolojik yönü de uzman ve tecrübeli doktorlar tarafından incelenir.

Revizyon Rinoplasti Ameliyatı Nedir?

Daha önce rinoplasti ameliyatı geçirmiş kişilere sonuçtan memnun olmadıkları durumlarda hekimleri ile görüştükten ve hekimin uygun görmesinden sonra yeniden burun estetiği operasyonu yapılması “Revizyon rinoplasti” olarak adlandırılır. Önceki ameliyatlar sırasında buruna müdahale edildiği için revizyon ameliyatları ilk kez yapılan burun ameliyatlarına göre daha zordur.

Deviasyon (Burun Eğriliği) Ameliyatı Nedir?

Burun eğriliği ya da deviasyonu iki şekilde görülür. Sadece burun içindeki yapıları ilgilendiren türü de görülür. Aynı zamanda hem içeride hem de dışarıdaki yapıları etkileyen ve dışarıdan burunda eğrilik görünümüne neden olan bir çeşit de söz konusudu. Bu tarzda eğrilikler hava yolunu tıkayabilir. Ancak burun eğriliği her zaman nefes alma problem yapmaz. Oksijenin yeterince alınamaması organların istenilen düzeyde beslenememesine sebep olur. Uyku düzenini de etkileyen bu durum insanın dinlenmesine de engel olarak yaşam kalitesinin bozulmasına sebebiyet verir. Yapılan muayene sonrası ve hastanın şikayet düzeyi dikkate alınarak içeride ve dışarıda mevcut olan eğrilikleri düzelterek daha iyi bir nefes alma ve estetik bir görünüm elde etmek mümkündür.

Burun Estetiği Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ameliyat öncesinde bazı ilaç kullanımlarında kısıtlamalar gerekir. Ayrıca tüm genel anestezi operasyonlarında uygulanan kurallar bu ameliyatlarda geçerlidir. Uzman doctor ve sağlık personeli tarafından hastaya bu kurallar aktarılır.

Burun Ameliyatı (Rinoplasti) Nasıl Yapılır?

Burun estetiği ameliyatları genel anestezi altında yapılır. Uygun donanıma sahip hastane koşullarında ameliyathanede yapılması şarttır. Ameliyatlar kapalı ya da açık teknikle yapılır. Ameliyat süresi 1-3 saat arasında sürer.

Yüz Germe

İlerleyen yaş, yer çekimi, stres, sigara, içki, kötü beslenme, güneş ışınlarının etkisi v.s gibi nedenlerle yüz bölgesinde sarkmalar, gözaltı torbalanmaları, yüzde derin kırışıklıkları görülür.

İlerleyen yaşlarda yüzdeki yumuşak doku azalır ve yüz kemikleri üzerinden yer çekiminin etkisiyle aşağı doğru sarkar. Bu durumu yüzün cildinin yüze bol gelmeye başlaması olarak nitelendirmek mümkündür. Yüz germe ameliyatlarındaki amaç bu bolluğu ortadan kaldırıp daha gergin ve diri bir cilt meydana getirmektir.

Yüz germe ameliyatı ile yüz derisindeki sarkmış fazlalıklar alınır, deri altındaki ince kas tabakası tekrar şekillendirilip gerilir.

Yaşlı yüz görünümü nasıl anlaşılır?

Yaşlanmanın yüz bölgesinde oluşturduğu değişiklikler şöyledir:

  • Alın çizgilerinde belirginleşme

  • Kaşlarda düşüklük

  • Göz kapaklarında sarkmalar

  • Göz kenarlarında kaz ayağı denilen çizgilenmeler

  • Gözaltlarında torbalanmalar ve çizgilenmeler

  • Sarkmış yanaklar ve elmacık bölgesinde dolgunluk azalması

  • Ağız-burun kıvrımı bölgesinde deri katlantıları ve derinleşme

  • Çene kontur hatlarında bozulma-kaybolma

  • Boyunda-gıdı bölgesinde sarkma ve yağlanmalar

  • Boyunda perdelenmeler-derin kırışıklıklar

  • Yüz derisinde güneş lekelerinde artmalar


Yüz germe ameliyatları nasıl yapılır?

Yüz germe ameliyatları mevcut problemin olduğu bölgeye göre alın ve kaşları içeren üst yüz bölümü, göz hizası ve çevresini içeren orta yüz bölümü ve ağız, çene ve boyun bölgesini içeren alt yüz bölümü şeklinde de ayrılır. Yüz gençleştirme ameliyatlarında amaç; yüzün değişik bölgelerinde sarkmış ve gevşemiş ciltteki dokuları orijinal yerlerine asmak ve sarkmış derilerin fazlasını atarak deriyi gerginleştirmektir.

Yüz germe ameliyatında izler, şakak bölgesinde saçlı deri içinde, kulak önü ve arkasındaki doğal kıvrımlarda gizlenir. Ameliyat izleri gizlendiği için çok belirgin olmaz.

Yüz germe ameliyatlarına kombine olarak göz kapağı ameliyatları, deri soyma, dolgu - botoks gibi uygulamalar yapmak da başarıyı artırır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Ameliyat genel anestezi altında 2-5 saat sürer. Ancak izole yüz ameliyatı ile beraber alt ve üst göz kapağı estetiği, alın germe, kaş kaldırma gibi girişimler de yapılırsa bu süre uzar.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat sonrası hasta bir gece hastanede kalır ve sonrasında taburcu edilir.

Ağrı çok beklenen durum olmamakla birlikte, ağrı kesicilerle geçecek şekilde ağrılar görülebilir. Bazı durumlarda 1-2 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler konur. Yüzde şişlikler ve morluklar görülmesi olasıdır. Ancak 1-2 hafta içinde neredeyse tamamen kaybolur. Hasta bu dönemden sonra günlük hayatına döner.

Uygun hastalara yapılan uygun yüz germe ameliyatlarının etki süresi 8-10 yıl kadar devam eder. Ancak yaşlanmanın ameliyattan sonraki dönemde de devam ettiğini akılda tutmakta fayda vardır.

Dudak Estetiği


Dudak Estetiği

Bazı kişilerde dudak yapısı ince olabilir ya da yaşlanma ile birlikte dudaktaki yağ dokusu miktarının azalması ile dudak kalınlığında azalma oluşabilmektedir. Dudak kalınlaştırma amacıyla kişideki probleme ve yaşa bağlı değişmek üzere yapılabilecek birçok girişim mevcuttur.

  • Vücuttan alınan kalıcı materyaller kullanılarak dudağın kalınlaştırılması

  • Dolgu maddeleri kullanılarak dudağın kalınlaştırılması

  • Dudak mukozasını (kırmızı renkli kısım) ilerletici cerrahi işlemler


Dolgu maddesi olarak otojen (kişinin kendisinden alınan) dolgu maddeleri ya da yabancı maddeler kullanılabilir. Otojen maddelerden dermis greftleri, fasia greftleri ve yağ greftleri dudak kalınlaştırma amacıyla uygulanabilmektedir. Yağ greftleri belli bir süre sonra büyük oranda erimeye uğradığından kalıcılığı kısıtlıdır. Dermis ve fasia greftleri daha az erime gösteren ve kalıcılığı daha uzun olan dokulardır. Bu dokuların dudak içine yerleştirilmesi ile dudak hacmi artırılmış, dolayısıyla dudak kalınlaştırılması sağlanmış olur.

Bu işlemler lokal anestezi altında kolaylıkla gerçekleştirilebilen uygulamalardır. Şişlikler genellikle 7–10 gün içerisinde kaybolmaktadır.

Dudak kalınlaştırmak amacıyla kullanılan, cilt altına ve mukoza altına enjekte edilen ve vücutta mevcut bir madde olan hyaluronik ile dudağın kalınlaştırılması ameliyatsız bir yöntemdir. Son yıllarda geliştirilen ve kliniğimizde uyguladığımız daha uzun etkili dolgu maddelerinden biri de kalsiyum hidroksiapetit adlı maddenin enjeksiyon formudur. Bu madde 7 yıla kadar bir süre kalıcılığını devam ettirmektedir.

Dudak İnceltme

Aşırı kalın dudakların küçültülmesi işlemidir. Kalın olan dudağın mukozasından (kırmızı renkli kısım) elips şeklindeki bir parça altındaki yağ dokularıyla birlikte çıkartılır ve uygun bir teknikle dikilir. Bu işlem lokal anestezi ile yapılır. Oluşan şişlik ve morluklar birkaç gün içinde kaybolur. Mukozada yapılan dikişlerin izleri görünür olmadığından ameliyat sonrası herhangi bir iz problemi oluşmamaktadır.

Karın Germe (Abdominoplasti)

Aşırı kilo alıp verme, hormonal durumlar, geçirilmiş hamilelikler sonrası karın bölgesinde yağlanma, derinin sarkması, cilt çatlaklarının oluşumu ve karın kaslarının gevşekliği durumunu görmek mümkündür. Bu durumlarda karın germe ameliyatına başvurulur.

Özellikle uygun diyet ve egzersizle düzelmeyen karın derisi sarkıklığı ve karın kası gevşekliği olan kişiler karın germe ameliyatı için uygun adaylardır. Abdominoplastiyi kilo vermeden daha çok karın şekillendirme ameliyatı olarak görmek gerekir.

Karın germe ameliyatına karar vermeden önce eğer hasta kilolu ise zayıflayıp ideal kiloya düşmesi önerilir. Kilolu hastalarda karın derisi kalınlığı da fazla olduğundan, normal kilodaki hastalar kadar iyi sonuçlar elde etmek kolay değildir. Bu nedenle önce diyet ve egzersiz önerilir. Egzersiz ve diyetle kilo verdikten sonra sarkmalar için gelen hastalar en uygun hasta grubu arasında yer alır.

Ameliyat nasıl yapılır?

Karın ön duvarındaki kaslar arasındaki bağlar zayıflayıp yırtılınca kaslar arasında ayrılmalar olur. İç organlarının baskısıyla karın dışa doğru çıkık ve sarkmış olarak görünür. Karın germe ameliyatlarıyla karındaki kaslar sıkılaştırılıp, karın ön duvarı daraltılıp, fazla olan yağ ve cilt dokuları alınmış olur. Bu ameliyatla aşağı doğru sarkmış olan göbek deliğinin yeri de değiştirilebilir. Karın germe ameliyatı ile karındaki çatlaklar tümüyle geçmese de büyük kısmı düzelmiş olur.

Karındaki deformiteye bağlı olarak total veya mini karın germe ameliyatı şeklinde yapılır. Total abdominoplastide karın bölgesinde sarkma ve yağlanma belirgin, karın kasları ayrışmasının ileri boyutta olduğu durumlarda düşünülür. Yağlanma ve sarkma durumu göbek altı bölgesinde sınırlıysa bu durumda mini abdominoplasti düşünülür. Göbeğin yeri değiştirilecekse göbek çevresinde ve iç çamaşırı bölgesinde kalacak şekilde izler olur.

Genellikle karın germe işlemine liposuction ameliyatı da ilave edilir. Bu sayede daha iyi görünüş sağlanır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Karın germe ameliyatların ortalama olarak süresi 2-4 saat arasındadır. Hastanın durumuna göre değişmekle birlikte 1 veya 2 gün hastanede tutulduktan sonra taburcu edilir.

Ameliyat sonrası dönemde komplikasyonlar görülür mü?

Karın germe ameliyatları sonrası özellikle sigara içenlerde, diyabetik hastalarda, ek sistemik hastalıkları olanlarda veya çeşitli yara iyileşme problemleri olan hastalarda yara yerinin iyileşmesinde sorunlar ortaya çıkabilir.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat esnasında içeride kan ve seroma dediğimiz sıvıların birikmesini önlemek için ameliyat sahasına 1 - 4 gün sonra çıkarılacak şekilde drenler konur. İlk birkaç gün ağrı kesicilerle ağrının daha az duyulması sağlanır. Gün geçtikçe ağrılar azalmaya ve hasta kendini daha iyi hissetmeye başlar.

Hastalara özellikle ilk birkaç gün dikiş hattında gerginlik oluşmasın diye öne doğru eğilerek yürümesi, uyku esnasında da arkasına yastık koyacak şekilde uyuması önerilir.

Hasta, ağır bir işte çalışmıyorsa ortalama 1-2 hafta sonra işine döner. Ancak yaklaşık 1-1,5 ay korse kullanması önerilir. 2-3 ay boyunca ise ağır egzersizlerden uzak durmaları tavsiye edilir.

Karındaki şişliklerin tamamen geçip karnın istenen hali alması ortalama 6-12 ay arası sürede gerçekleşir. Karın germe ameliyatından sonra hastaların kilolarına dikkat etmesi ve aşırı kilo alımından kaçınması gerekir.

Çok fazla kilosu olup bu kiloları vermeyi düşünen hastalar fazla kilolarını verdikten sonra ileriki dönemlerde hamile kalmayı planlayan kişiler ise bu ameliyatı doğum sonrasına ertelemelidir.

Popo Kaldırma

Popo kaldırma - dikleştirme operasyonlarında çeşitli teknikler vardır. İşlem esnasında yağ enjeksiyonu, protez, dolgu maddesi enjeksiyonu kullanılabilir. Hacim kaybı olan hastalarda kendi vücudundan oluşturulan doğal protezle de uygulama yapılabilir. Genellikle kalça bölgesinden yağ alınır ve popo bölgesine verilir.

Popo kaldırma, popo dikleştirme ameliyatı lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Ameliyat 2 saat kadar sürmektedir.

Kesi yapılan ameliyatlarda ise popo cerrahi olarak yukarı çekilir ve vücuttan alınarak hazırlanan bir fleb kullanılır. Bu da doğal protez görevini görmektedir. Bu yöntem daha çok ileri yaşlarda olan hastalarda uygulanmaktadır.

Popo Kaldırma Ameliyatı Sonrası

Popo kaldırma ameliyatı (gluteal augmentasyon) sonrasında hasta 2 hafta süre ile özel bir korse giyer. Ameliyattan sonraki 3-4 gün içerisinde hasta normal hayatına dönebilir.

Çok zayıf kişilerde tercih edilen teknik genellikle; göğüs, baldır gibi diğer bölgelerin büyütülmesinde kullanılan protezlerin de popoya uygun olarak küçük bir kesi ile gluteal bölgeye yerleştirilmesidir. Bu işlemden sonra herhangi bir belirgin iz kalmaz. Genel anestezi altında yapılan bu ameliyat ortalama 4 saat sürmektedir. 5-6 gün içinde normal hayata dönülebilir.

Ameliyatın kalıcılığı ancak hastanın aşırı kilo alıp vermesiyle etkilenebilir. Yağ enjeksiyonu ile yapılan bu işlemde kesi izi olmaz.

Liposuction(Yağ Aldırma)

Liposuction, vücudun bazı bölgelerinde fazla olan yağ dokularının vakum yöntemi ile alınıp daha düzgün vücut hatları elde etme yöntemidir. Bu sayede bu inatçı yağ birikimlerinin olduğu bölgelerdeki yağlar alınarak vücuda daha orantılı bir görünüm verilmiş olur. Liposuction bilinenin aksine bir zayıflama ameliyatı değildir, kontur düzeltme ameliyatıdır.

Liposuctionda ameliyat başarısı, hastanın cildinin elastikiyetine, kilosuna ve ameliyattan ne beklediğinin belirlenmesine bağlıdır. Bu ameliyatı mucizevi bir zayıflama yöntemi olarak görmemek gerekir. Yapılan egzersizler ve sıkı diyetlerle vücuttaki yağ hücrelerinin hacminde azalma olurken, yağ hücrelerinin sayısında azalma olmaz. Liposuction ameliyatlarında ise yağ hücrelerinin vücut dışına çıkarılması ile yağ hücrelerinin sayısında azalma olur.

Hangi bölgelere liposuction uygulanır?

Karın, bel, kalça, basen bölgesi, diz, ayak bileği, kollar, meme, yüz, gıdı liposuction ile yağ alınabilen bölgelerdir.

Kimlere liposuction yapılabilir?

Liposuction ameliyatına en uygun olan hasta grubu, ideal kilosuna yakın veya idealden biraz fazla olan, ancak diyetle veya egzersizlerle giderilemeyen vücudun bazı bölgelerinde (Özellikle kalça, basen, karın ve bel bölgeleri gibi) birikmiş yağ toplanması olan hastalardır.

Hastanın sıkı ve elastik bir cilt yapısına sahip olması, sigara içip içmemesi de sonucu etkiler.

Liposuctionda kalıcı sonuç elde edilir mi?

Hasta kilosunu koruduğu takdirde sonuç kalıcıdır. Sonraki dönemlerde kilo alınması durumlarında bu bölgesel fazlalıklar aynı oranda olmayacaktır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Liposuction ameliyatı, ameliyat bölgesi ve yapılan işlemin büyüklüğüne göre 1-3 saat arasında değişir. Yağ alınacak bölgelere göre lokal ya da genel anestezi altında ameliyat gerçekleştirilir.

Ameliyat nasıl yapılır?

Liposuction ameliyatı değişik boyutlarda kanüller kullanılarak vakum cihazlarıyla yapılan ameliyatlardır. Bu kanüllerin girebileceği büyüklükte mm’lik kesiler yapıldığı için herhangi belirgin iz söz konusu değildir.

Lazer liposuction, Vaser liposuction, ultrason yardımlı liposuction, yaş (sıvı vererek) ve kuru liposuction gibi teknikleri mevcuttur. Hastanemizde bu yöntemlerden Vaser Liposuction tercih edilmekte ve hastalarımıza uygulanmaktadır.

Ameliyat sonrası dönemde dikkat edilecek noktalar nelerdir?

Ameliyat sonrasında çok ağrı görülmez. Hafif ağrılar ağrı kesicilerle giderilir. Hastalar genelde aynı gün veya bir gün sonra taburcu edilirler. 2-3 gün içinde işe dönmek mümkündür.

Ameliyattan sonraki dönemde şişlikler ve morluklar olabilir. Genelde 2 haftada düzelir. Ancak ameliyat bölgesindeki tüm şişliklerin inmesi ve bölgenin son şeklini alması yaklaşık 6-12 ay içinde gerçekleşir. Bu sürede masaj uygulaması ve diğer bazı tedaviler destek amaçlı uygulanabilir.

Yapılan ameliyatın etkin sonuç verebilmesi için ameliyattan sonraki 1 aylık dönemde korse kullanılması uygundur.

Ameliyat sonrası dönemde diyete ve egzersize dikkat edilmesi yararlıdır. Aşırı yemeye devam edilirse alınan yerlerde eskisi kadar olmasa da vücudun başka bölgelerinde tekrardan kilo alınabileceğini unutmamak gerekir. Ancak bu kilo alımı durumunda liposuction yapılmış olan bölgelerle yapılmamış olan bölgeler orantılı bir şekilde kilo alır.

Liposuction sonrası görülebilecek komplikasyonlar nelerdir?

Liposuction ameliyatlarında çok nadir de olsa yağ embolisi durumu görülür. Alınan yağın dolaşıma karışması sonucu hayati risk teşkil eden bu durumu önlemek için hastaya ameliyat sonrası erken mobilizasyon önerilir.

Uzun dönem komplikasyonlarından en önemlisi yağ alınan bölgede dalgalanmalar ve göçüklerin olmasıdır. Bu dalgalanma ve göçükler, gereğinden fazla veya düzensiz bir şekilde yağ alınması veya deri elastikiyetinin iyi olmaması sebebiyle ortaya çıkan bir durumdur.